Double Three Way: 29 Nisan 2013 ANKARA Başbakan Erdoğan televizyonlarda yayınlanan ''Millete Hizmet Yolunda"ki konuşmasında, ''İçinden geçtiğimiz süreç, taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir'' dedi.MarmaraYenikapıaktifsayfa.com
"Ben
zeki
doğmuştum,
beni
eğitim
mahvetti…"
Mark Twain
29 Nisan 2013 ANKARA Başbakan Erdoğan televizyonlarda yayınlanan ''Millete Hizmet Yolunda"ki konuşmasında, ''İçinden geçtiğimiz süreç, taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir'' dedi.
Asla taviz verilen bir süreç değildir
29 Nisan 2013 ANKARA
Başbakan Erdoğan
televizyonlarda yayınlanan ''Millete Hizmet Yolunda"
ki konuşmasında,
''İçinden geçtiğimiz süreç, taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir''
dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"İçinden geçtiğimiz süreç, bir galibiyet, mağlubiyet süreci değildir.
İçinden geçtiğimiz süreç, taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir.
Şunu
bilmenizi isterim ki bu süreç, şiddetin bir yöntem olmadığının fark
edildiği, şiddetin terk edildiği, fikrin ve siyasetin egemenlik ilan
ettiği bir süreçtir" dedi.
Başbakan Erdoğan televizyonlarda
yayınlanan
"Millete Hizmet Yolunda"
konuşmasında, ağırlıklı olarak çözüm
sürecini değerlendirdi.
Erdoğan,
"Bu ay, Millete Hizmet Yolunda
Programı'nda,
bu kısıtlı zaman zarfında, nisan ayı içinde
yaptıklarımızdan daha ziyade, sizlerle bir başka
konu üzerinde hasbihal
etmek arzusundayım.
76 milyonun tamamını ilgilendiren, hatta sadece 76
milyonu değil, çocuklarımızı,
torunlarımızı, Cumhuriyetimizin geleceğini
çok
yakından alakadar eden bir meselede, samimi
duygularımı sizlerle
paylaşmak arzusundayım" diyerek başladı.
"Kardeşlik kavramından hiç kimse rahatsız olmasın"
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 93'üncü yıl dönümüne de
değinen Erdoğan,
"Bizim Meclisimiz, bizim Cumhuriyetimiz,
kardeşlik
üzerine inşa edilmiştir.
Bizim millet anlayışımız, kardeşlik hukukuyla
şekillenmiştir.
780 bin kilometrekarenin içinde yaşayan
herkes,
birbirinin özbeöz kardeşidir.
Bu kardeşlik kavramından hiç kimse
rahatsız olmasın.
Kardeşler zaman zaman birbirine darılır,
birbirine
gücenir, birbirinden incinir"
diye konuştu.
''Bizi yıllarca korkuyla sindirmek istediler''
Son 10 yıl içinde Türkiye'nin hangi kronik
meselesine el atsalar,
önlerine korkuların
çıkarıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hangi
reformu yapmak istediysek,
'Türkiye bölünür' dediler,
'parçalanır'
dediler, 'yok olup gider'
dediler.
Biz özgürlükleri genişletmek,
demokrasinin standartlarını daha ileri seviyelere taşımak istedikçe,
birileri önümüze korkularla bahanelerle geldi.
Hiçbir korkuya inanmadık.
Hiçbir tehdide boyun eğmedik. Hiçbir saldırıya, hiçbir provokasyona
eyvallah demedik. Zira bizi, bu makama sizler getirdiniz. Bize yetkiyi
sizler verdiniz.
Bize görevi, sorumluluğu sizler yüklediniz.
Biz, sizden
aldığımız yetkiyle, sizden aldığımız güçle, sizin gösterdiğiniz
istikametten hiçbir başka istikamete bakmayız.
Biz, sizin çizdiğiniz
rotanın dışında asla yürümeyiz ve yürümeyeceğiz.
Biz, sizin
istemediğiniz bir adımı, size rağmen bir adımı asla ve asla atmayız."
"Terör artık bitme noktasına gelmiştir"
"Elbette acılarımızı unutmayacağız. Elbette bu topraklar üzerinde,
hep birlikte yaşadığımız acılardan dersler çıkaracağız. Ancak geleceği
acılar üzerine değil, ortak hedefler, ortak
gayeler, ortak sevinçler
üzerine bina edeceğiz"
diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şunu çok
büyük bir memnuniyetle ifade
etmeliyim ki bize çok büyük acılar
yaşatan, bizi
karamsarlığa, bizi milletçe umutsuzluğa sevk
eden,
evlatlarımıza olduğu kadar, aşımıza,
ekmeğimize musallat olan terör,
artık bitme
noktasına gelmiştir.
10 yıl boyunca
sürdürdüğümüz kararlı
duruş, kararlı
politikalar, reformlar, demokratikleşme
girişimleri sonuç
vermiş, Türkiye'de nihayet
huzur, nihayet kardeşlik iklimi esmeye
başlamıştır.
Dikkatinizi çekiyorum, bugün sadece terör
bitmiyor,
bugün sadece annelerin gözyaşları
dinmiyor, bugün sadece silahlar
susmuyor,
bugün on yıllardır devam eden, kardeşi kardeşe
düşman, kardeşi
kardeşe hasım eyleyen, ret,
inkar ve asimilasyon politikaları da tarihe
karışıyor.
Hiç kuşkunuz olmasın, bugünlerde Türkiye için yeni bir kapı
açılıyor, yeni, tertemiz bir sayfa açılıyor.
İnşallah bu tertemiz sayfa,
acılarla, gözyaşlarıyla, feryatlarla, kanın kırmızısıyla değil,
sevinçle, huzurla, umutla dolacak.
Bu tertemiz sayfa, kardeşlikle
kardeşlik hukukuyla Allah'ın izniyle her daim bembeyaz kalacak."
"Süreç al-ver süreci değildir" İçinden
geçtikleri sürecin bir
"al-ver''
süreci olmadığını kaydeden Erdoğan,
"İçinden geçtiğimiz süreç, bir galibiyet, mağlubiyet süreci değildir.
İçinden geçtiğimiz süreç, taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir.
Şunu
bilmenizi isterim ki bu süreç, şiddetin bir
yöntem olmadığının fark
edildiği, şiddetin terk
edildiği, fikrin ve siyasetin egemenlik ilan
ettiği bir süreçtir.
Bu süreçte birlikte Cumhuriyetimiz daha da
güçlenecektir.
Bu süreçte birlikte,
Cumhuriyet çınarımızın kökleri çok
daha
derinlere, dalları ve yaprakları ise çok daha yükseklere
erişecektir.
Bu süreçle birlikte refah, istikrar, güvenlik, huzur daha
da artacaktır" şeklinde konuştu.