CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, Yatağan'da Yeşilbağcılar Belediyesinin yeni hizmet
binasının açılış törenine katıldı. Burada vatandaşlara seslenen
Kılıçdaroğlu, "Demokrasi" ve "TC" ile bir sorunları olmadığını
vurguladı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Memleketi bir sürecin
içine soktular.
Ne olduğunu kimse bilmiyor.
'Konuş Sayın Başbakan konuş'
diyorum.
'Ben konuşmam'
diyor.
'Ama sen bana destek ver' diyor.
Senin
neyine destek vereceğim?
Sabah söylediğin ile akşam söylediğin tutmuyor
ki...
Akil adamları seçtiler ve millete gidecekler. Vatandaşa
'Sizi
barışa ikna etmeye geldik'
diyorlar.
Bu topraklarda barış istemeyen mi
var?
Halkın aklıyla dalga geçiyorlar. Onlara sorduğumuz soru şu; 'Barış
ama nasıl bir barış? Ne veriyorsun?' Ben bu konuda Başbakana
güvenmiyorum."
Sorunların kapalı kapılar ardında çözülmek istendiğini ifade eden
Kılıçdaroğlu,
"(Biz pazarlık yapmıyoruz)
diyor, öteki taraftan
Kandil'deki, (Bizim şartlarımız şudur, görüştüler ve anlaştılar) diyor.
Kim doğruyu söylüyor?
Kandil'deki ayrıca, (Ne silahı gömmesi, geldiğimiz
yoldan silahlarımızla çıkacağız) diyor. Halk adına Sayın Başbakana
soruyorum: Bu sürecin oyuncağı mısın, aktörü müsün? Bir sürü şey
vereceksin, seni başkan yapsınlar diye...
Seni başkan yaptırmayacağız"
dedi.
Başbakan sorumlu
27 Nisan 2013
"Partimizi kandan
beslenmekle itham eden Başbakan Erdoğan, akan her kandan sorumludur"
ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, "Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, MÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı eleştirdi.
Bahçeli, PKK'nın sözde geri çekilmesiyle ilgili kararından
sonra hükümetten gelen açıklamaların milleti aldatmaya yönelik olduğunu
ileri sürdü.
"Bölücü terör örgütünün toparlanmasının,
daha büyük
eylemlerin icrası için güç toplama
beklentisinin, Başbakan ve hükümeti
tarafından yeni bir dönemin başlangıcı olarak
sunulduğunu, zillet ve
rezaletlerin umut olarak
takdim edildiğini"
savundu.
Bahçeli, şunları
söyledi:
"PKK'lı militanlar Türkiye'nin her tarafına
konuşlanmışken
ve militanların kaçının
sınırlarımızdan çıkıp gideceği ve üstelik suça
bulaşmış, kan dökmüş ve can almış olanların
sayısı bilinmezken iddia
edilen geri çekilmenin
sevinçle karşılanması eğer şuursuzluk hali
değilse, gaflet ve ihanetin ileri boyutundan
başka bir anlama
gelmeyecektir.
Partimizi kandan beslenmekle, şehit cenazelerinin
gelmesini arzu etmekle utanmaksızın itham eden Başbakan Erdoğan, akan
her kandan, toprak olan her şehidimizden, bir uzvunu yitiren her
gazimizden sorumlu olduğunu iyi bilmesi gerekmektedir."
Bahçeli,
"Başbakan Erdoğan'ın, MÜSİAD Genel
Kurulu'nda, partilerini
hedefine alan temelsiz
ve kirli sözlerinin hiçbir karşılığının ve
inandırıcılığının bulunmadığını"
da kaydetti.
Süreç için yüzde bir çaba harcamıyorlar
27 Nisan 2013 İSTANBUL
Başbakan Erdoğan,
"İmam
hatip okullarının, meslek liselerinin kapatılması konusunda
sergiledikleri çabanın yüzde 1'ini bu süreç için sergilemiyorlar"
dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 22. Müstakil
Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu'nun
açılışında konuştu.
Çözüm sürecine değinen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu
anda biten, şu anda sona eren, sadece 30 yıllık terör değil, çok daha
uzun yıllara yayılmış bir sorunlar manzumesidir. Çıtayı çok yüksek
tutarak belki bazılarının 'hayal' diyebileceği şekilde bir ifade
kullanmış olmayayım. Ama bunlar bu fakirin gerçeğe dönmesini beklediği
hayalleridir. İnşallah şu anda sadece terör sona ermeyecek. Şu anda,
Türkiye için karanlık bir devrin kapıları kapanıyor. Şu anda,
Türkiye'nin adeta makus talihi değişiyor. Şu anda, Türkiye yeni bir
evreye, yeni bir kulvara geçiyor. Bu süreci hiç kimse farklı yerlere
çekmesin."
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, 10 yıl boyunca, gençlerin kanıyla beslenen kan
tüccarlarına karşı amansız ve kararlı mücadele verdiklerini belirterek,
"İşte ancak bugün hedefe çok ama çok yaklaştık. Şu anda da son derece
temkinliyiz. Şu anda da teyakkuz halinde, dikkatle hassasiyetle süreci
devam ettiriyoruz. Sabotajlara karşı, tahriklere karşı ihtiyatı elden
bırakmış değiliz. Ama bugün, düne göre çok daha umutluyuz, çok daha
kararlıyız, çok daha iyimseriz" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dikkat edin, bu süreçte hiç sesi çıkmayanlar
var. Bu süreçte
konuşmak yerine, sessizliği, suskunluğu tercih edenler de var.
Bu
ülkede, son derece detay konularda,
yasaklamalar, kısıtlamalar, zulümler
konusunda teşvik edici açıklamalar yapanların,
son süreçte dut yemiş
bülbüle döndüklerini de
görüyorsunuz.
İmam hatip okullarının, meslek liselerinin kapatılması konusunda
sergiledikleri çabanın yüzde 1'ini bu süreç için sergilemiyorlar.
Kılık
kıyafet yasaklarını desteklemek için yaptıklarının yüzde 1'ini bu
süreçte yapmıyorlar. Oysa bu sürecin sonunda kazanan millet olacak.
Bu
sürecin sonunda kazanan 76 milyon olacak."
Süreci kimse farklı yere çekmesin
Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin
"Şu anda, Türkiye yeni bir evreye,
yeni bir kulvara geçiyor.
Bu süreci hiç kimse farklı yerlere çekmesin.
Bugün gerçekleşen, Cumhuriyetimizin güçlenmesidir,
Cumhuriyetimizin 23
Nisan 1920'deki, 29 Ekim
1923'teki o ruhla o heyecanla o birliktelikle
kucaklaşmasıdır.
Bugün gerçekleşen, bu topraklar uğruna canlarını feda
eden şehitlerimizin hayallerinin artık gerçeğe dönüşmesidir.
Şunu herkes
bilsin bugün, geçmişe kıyasla çok daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti
var"
dedi.
Tek yumurta ikizleri
Erdoğan, Türkiye'de herkesin gördüğünü,
anladığını, hissettiğini CHP
Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun duymadığını,
görmediğini,
anlamadığını belirterek,
"Bir zahmet, MHP Genel Başkanı, CHP Genel
Başkanı'na olup biteni anlatsın.
Zaten ikisi de
aynı yolun yolcusu, aynı
trenin katarı, tek yumurtanın ikizleri.
Yine de anlayamazsa Akil
İnsanlar heyetinden
rica ederiz"
dedi.
Dedem milli içki olarak ayranı önerdi
Başbakan
Erdoğan, Türkiye'nin genç
nüfusuyla övündüğünü ama 2040'a gelindiği
anda böyle gitmesi durumunda Türkiye'nin
artık yaşlılar milleti arasına
girmiş olacağını
belirterek, bunun en büyük tehlike olduğunu
söyledi.
Buradan çağrısını yinelemek istediğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu
milletin nüfusunun artması lazım ve bu milletin sağlıklı bir nesil
olması için de bana dedem milli içki olarak ayranı önerdi.
Birileri de
votka içecekmiş, bira içecekmiş, varsın o da birasını, votkasını içsin
ama biz Anayasa'nın 58. maddesi gereği ne ise devlet olarak, bir Başbakan olarak bunu yapmak zorundayız, biz de onu yapıyoruz.
Düşünün üniversitenin kampüsü içerisinde alkollü içki satılıyor ya
böyle bir şey olur mu?
Oraya aydınlanmaya gelen genç kafayı bularak
evine gidiyor"