Büyük Türkiye hayalimiz bir gün gerçek olacak
17 Nisan 2013 AĞRI
AA Genel Müdürü Öztürk,
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesindeki
"Anadolu Ajansı ve Yeni Nesil
Gazetecilik" konferansında, AA'nın 100. yıl vizyonunun önemini anlatarak
''Büyük Türkiye hayalimiz bir gün gerçek olacak''
dedi.
Anadolu Ajansı
(AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce Nezehat Çeçen
Konferans Salonu'nda düzenlenen "Anadolu Ajansı ve Yeni Nesil Gazetecilik" konferansına katıldı.
AA'nın
tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan konferansta konuşan Öztürk,
1920'den beri Türkiye ve dünyadaki gelişmelere tanıklık ederek, not
aldıklarını ve arşivlediklerini ifade etti.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi kurulmadan 17 gün, Cumhuriyet ilan edilmeden 3 yıl önce ajansın
kurulduğunu anımsatan Öztürk, AA'nın İngilizce ve Fransızca olarak
Anadolu'da nasıl bir mücadele verildiğini tüm dünyaya duyurduğunu
kaydetti.
AA'nın bir zamanlar İngilizce ve Fransızca yayın
yaptığını dile getiren Öztürk, zaman geçtikçe gücünün zayıfladığını, çok
dilli yayından tek dilli yayına gerilediğini, içine kapanan küçük bir
kurum haline geldiğini söyledi.
"O küçük kurum sonraki yıllarda
ne olması gerektiği fikrini oturdu ve tartıştı. Anadolu Ajansı'nın nasıl
bir ajans olması gerektiğini tartışarak bir tablo çıkardık" diyen
Öztürk, AA'nın üretilen materyal bakımından diğerlerinin gerisinde
olduğunu gördüklerini belirtti.
Çok dilde yayın
Öztürk, 5 yayın diline ulaştıklarını, Reuters hariç diğer ajanslarla eşit hale geldiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bunu
niye yaptık. AA, eğer Avrupa'nın en önemli 6. dünyanın en önemli 17.
ekonomisi olan Türkiye'nin haber ajansıysa ona uygun bir ajansa sahip
olmamız gerekir. Aksi taktirde dünyaya sesinizi duyuramazsınız. Sizin
ülkenizin cumhurbaşkanını, başbakanını başka bir ülkenin ajansı tercüme
ederek gönderiyor. Biz değiliz. Bu kritik bir konu. Sizin ülkenizin
cumhurbaşkanını, başbakanını başka bir ülkenin haber ajansı tercüme
ederek Ortadoğu'daki o gazeteye gönderiyor ya da Avrupa'ya İngilizce,
Fransızca olarak, Balkanlara Boşnakça olarak... Bu stratejik konu bizim
açımızdan olmaması gereken bir şeydir. O nedenle adına 100. yıl vizyonu
dediğimiz bir proje hazırladık. AA'nın yüzüncü yılında dünyanın en
önemli 5 ajansından biri olması gerekir. Eğer iddia sahibi bir
ülkeyseniz her konuda iddialı olmanız gerekir. Büyük ülke olmak böyle
bir şeydir. Bu projeyi o nedenle hazırladık ve yola çıktık. Dünyanın her
tarafında ofis açmamız gerekiyor, 80 ülkede ofis açacağız. Şu anda 50
ülkede muhabirimiz var. 100. yılı tamamladığımızda dünyayı ana
merkezlerden yöneteceğiz."
Çözüm süreci
Şu anda dünyanın en büyük haber merkezinin Ortadoğu olduğunu,
Ortadoğu'ya hakim olunduğunda dünyaya hakim olunacağını anlatan Öztürk,
şöyle konuştu:
"Sadece bir yıl önce Arapça servisini kurduk. Bir yılda, Anadolu Ajansı
Ortadoğu'da en önemli 5 ajanstan biri oldu. Bu yılın sonunda AFP'nin 44
yıl önce kurduğu Arapça servisini, Reuters'in 25 yıl önce kurduğu
Arapça servisini, AP'nin 15 yıl önce kurduğu Arapça servisini geçmiş
olacağız. Sebebi, büyük Türkiye Ortadoğu'nun da kalbini fethetmiştir.
Gittiğimiz her yerde kapı bize açılıyor. Gittiğimiz her coğrafyada
Kahire'de de, Fas'ta da atalarımızın bıraktığı mirası görüyoruz. Bir
camiyi, bir medreseyi, bir şadırvanı, bir yolu görüyoruz. Doğru izler
sıcacık tutmuş bizim sevgimizi. 100 yıl önce koptuğumuz o topraklara
döndüğümüzde kapılar açılıyor, kollar açılıyor, bize sarılıyor insanlar.
Gücümüz buradan geliyor. O yüzden bu sorunu çözdüğümüzde büyük
Türkiye'yi hiç kimse tutamayacak. Türkiye olarak şu anda 10 yılda, 15
yılda ayaklarımızda prangayla koşarak bugünlere geldik. Avrupa'nın 6.
büyük ekonomisiysek terör sorunu, Kürt sorunu ve geri kalmışlık
problemleriyle geldik. Bu ağırlıklardan kurtulduğumuzu bir düşünün, ne
kadar hızlı koşacağız. Hepimizi ilgilendiriyor."
Büyük Türkiye hayalimiz bir gün gerçek olacak
Konunun özellikle üniversite öğrencilerini daha çok ilgilendirdiğine dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:
"Çünkü
bu kadar güçlü olmamızı istemeyen dışarıdan birileri üniversitelerde
kavga çıkarmaya çalışıyorlar. Çok şükür İbrahim Çeçen Üniversitesi'nde
barış ortamı var, huzur ortamı var. Diğer üniversitelerimizde bunu
yapmaya çalışıyorlar, ama eminim ki bunu başaramayacaklar. Bizim
mayamızda ne Kürtle ne Türkle bir kavgamız var. Ben Kafkasya'dan göçmüş
bir babanın çocuğuyum, annem bu bölgenin Kürt kızı. Ben bu toprağın
ürünüyüm. Kim beni ayırabilir, hangi tarafımı bir tarafa çekip
kopartabilir. 'Kürt tarafımı mı? Türk tarafımı mı?' Yapamazlar,
yapamayacaklar. O yüzden büyük Türkiye hayalimiz bir gün gerçek olacak.
Bu topraklar zor topraklardır, iddialı insanların toprağı aynı zamanda,
imparatorluk kurmuş insanların toprakları. Biz böyle kurduk
imparatorluğu, cumhuriyeti... Birbirimizle evlenerek kurduk. Şimdi bu
barış ortamını zedelemek isteyenlere, üniversiteli çocuklarımızın
vereceği cevap var. 'Biz büyük Türkiye'nin çocuğuyuz, biz birbirimizi de
seviyoruz. O yüzden kavgaya kapımız açık değil.' 10 sene sonra Ağrı'ya
yeniden geldiğimizde daha müreffeh bir Ağrı görmek istiyoruz. Daha güzel
bir Ağrı görmek istiyoruz. Çocuklarımızın gözlerinde daha çok parlaklık
istiyoruz, daha çok umut istiyoruz. O yüzden de yolumuz uzun, zor ama
başaracağımıza eminiz. Çünkü bizim damarımızda öyle bir kan akıyor ki,
dünyada da pek kimse de rastlanmaz. Her milletin karıştığı bir kan, bizi
yaşatan kan budur."
Konferansın sonunda Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Biber, Öztürk'e plaket takdim etti.
Öztürk'ün ziyaretleri
Ağrı Valisi Mehmet Tekinarslan'ı da makamında ziyaret eden Öztürk, Anadolu Ajansı'nın çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Vali
Tekinarslan da Ağrı'da 7-8 aydır görev yaptığını ifade ederek, "Anadolu
Ajansı'nın habercilik performansını takdir ediyorum. Sahip olduğu
misyon gereği doğru, güvenilir, tarafsız bir haber servisi yapıyor
arkadaşlarımız" dedi.
Ağrı'nın halihazırda çok huzurlu bir ortamı olduğunu anlatan Tekinarslan, şunları kaydetti:
"İnşallah
hiçbir silahın kimseye doğrultulmadığı, kimsenin kimseye pusu
kurmadığı, kamu tesislerinin sabotaja uğramadığı, insanların güven
içinde işine, eğitimine gittiği ve girişimcinin rahatlıkla geldiği,
gezmek isteyenlerin dağlarımızda rahatlıkla gezdiği günlere kavuşmanın
arzusu içerisindeyiz ve ümidimiz çok yüksek bu konuda. Ajans olarak da
bu konuda sizin yaptığınız faaliyetlerin farkındayız ve minnettarız.
Gerçekten burada yapılmak istenenin doğru aktarımı çok önemli. Çok
çeşitli faaliyetler ve toplantılar yapılıyor ancak bu Anadolu Ajansı'nın
aktarımıyla verildiği zaman insanlarımızın da kafası bulanmadan bu
süreci en sağlıklı şekilde izliyorlar. Anadolu Ajansı'nın bu süreçteki
rolünün de çok değerli olduğunu ifade etmek istiyorum."
Ziyaret sonunda Vali Tekinarslan Öztürk'e Ağrı albümü ve Nuh'un gemisi maketini hediye etti.
Öztürk de "Ocak-Mehmetçiğin Dünyası" kitabı ile AA logolu şekerlik verdi.
Belediye Başkanı Hasan Arslan'ı da ziyaret eden Öztürk, bir süre sohbet etti.
Ziyarette Arslan, Öztürk'e çini işlemeli plaket sundu.


