İstanbul BM'nin merkezlerinden biri olmalı
08 Nisan 2013 İSTANBUL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Birleşmiş Milletler için önemli bir merkez olma kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde
düzenlenen Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu 10. Toplantısı'nın
açılışında yaptığı konuşmada, soğuk algınlığı olduğunu ancak böylesine
önemli bir toplantıya katılmak istediğini söyledi.
Başbakan
Erdoğan, 2011'e kadar toplantılarının tamamını New York'ta Birleşmiş
Milletler Genel Merkezi'nde gerçekleştiren forumun, 10'uncu toplantısını
İstanbul'da yapmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Erdoğan, bir Avrupa kenti olduğu kadar, Asya ve Afrika'da çok iyi
tanınan, bilinen, dünyanın hemen tüm kültürlerinden ve halklarından
izler taşıyan İstanbul'un, Türkçe'nin en güzel konuşulduğu şehir
olmakla birlikte aynı anda Avrupa'yla Ortadoğu'yla Asya'nın içleriyle,
Afrika'yla, Uzak Doğu, Amerika kıtası ve Avustralya ile gönül diliyle
konuşabilen, iletişim kurabilen bir şehir olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği esnasında, İstanbul'un "bu
kucaklayıcı" vasfından faydalandıklarını dile getiren Erdoğan,
"Medeniyetler İttifakı girişimi kapsamında İstanbul'un barış ve hoşgörü
mesajlarını tüm dünyaya ilettik ve iletiyoruz. Adayı olduğumuz 2020
Olimpiyatlarını da İstanbul'un bu çok renkli yapısı nedeniyle dünya için
bir fırsat olarak görüyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, son dönemde
yapılan reformlarla, İstanbul'u aynı zamanda küresel bir finans
merkezine dönüştürdüklerine değinerek, şöyle devam etti:
"Açıkçası
İstanbul, Birleşmiş Milletler için önemli bir merkez olma kapasitesine
sahip. Dünya barışı için, medeniyetlerin ittifakı için, hoşgörü için,
adaletli bir küresel kalkınma için, İstanbul'un Birleşmiş Milletler'in
merkezlerinden biri olmasının son derece isabetli olacağını vurguluyor,
bu arzumuzu burada yinelemek istiyorum."
Tükettiğimiz ürünlerin kaynağını sorgulamalıyız
Başbakan Erdoğan, insanların, özellikle de gelişmiş ülkelerin
insanlarının, artık tükettiği ürünlerin kaynağını sorgulamaları
gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, ''İnsanlık, özellikle de
gelişmiş ülkelerin halkları, marketten bir paket makarna alırken, o
makarnanın oraya nasıl geldiğini artık sorgulamak zorundadır. Bir parça
elmasın, bir gram altının, bir litre petrolün, bir metreküp doğalgazın,
bir torba kömürün nerelerden geçip geldiğine, ne tür trajedilere şahit
olarak evlerimize ulaştığına artık kafa yormamız gerekiyor'' diye
konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İnsanlar,
güzel kokular sürünme yarışına girerken, atmosfer deliniyor; insanlar
hırsla hız yapma peşinde koşarken, buzullar eriyor. Şunu hepimiz görmek
ve anlamak zorundayız. Büyüme ve kalkınma dediğimiz süreç böyle devam
ederse, ortada yaşanabilir bir dünya kalmayacak. Bu acımasız rekabet, bu
hırs, bu tamah böyle devam ederse, çocuklarımıza bırakacağımız bir
dünya var olmayacak.''
''Aynı dili konuşanlar değil...''
Birleşmiş Milletler Orman Forumu'nun yeni bir dünyanın, yeni bir
anlayışın kapılarını aralayacağına inandığını ifade eden Erdoğan,
konuşmasını şöyle tamamladı:
''Tarihi boyunca çok sayıda medeniyete
sahne olan dünyanın incisi İstanbulumuzun kıtaları birleştirdiği gibi,
küresel meselelere karşı bütün ülkeleri de buluşturan bir işlev
görmesini gönülden arzu ediyorum. Dünyaca ünlü gönüller sultanımız
Mevlana'nın dediği gibi,
'Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları
paylaşanlar anlaşabilir.'
Bugün burada farklı dilleri konuşuyor
olabiliriz, fakat ormanların korunması ve önemi noktasında aynı ruha
sahip olduğumuzu düşünüyorum.
Bu düşüncelerle, Birleşmiş Milletler Orman
Forumu'nun başarılı geçmesi diliyor, hepinize bir kez daha sevgilerimi,
saygılarımı sunuyor, İstanbul'dan farklı duygular içinde ülkelerinize
dönmenizi temenni ediyorum.''