TBMM Başkanı Cemil Çiçek, açılışına katıldığı Ahmet Hamdi Akseki
Camisi'nin, Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını diledi.
Çok uzun konuşmaya gerek olmadığını belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Zaten
bu eserin kendisi söylenmek istenen ne varsa hepsini söylüyor. Bize
düşün bu mesajı iyi anlamak ve iyi uygulamaktır. Bunu yapabildiğimiz
zaman ismini verdiğimiz, merhum Hocamız Ahmet Hamdi Akseki'nin de ruhu
şad olacaktır. Bütün hocalarımızın, bütün üstatlarımızın ruhu şad
olacaktır.
Camiler, sadece ibadet yeri değil, kardeşliğimizin, birliğimizin,
beraberliğimizin kurumsallaştığı, dayanışmamızın burada en güzel
örneklerinin verildiği mekanlardır."
Görmez: Cami sadece ibadet mekanı değil
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de camilerin gönülleri imar
etmek için inşa edilen büyük mabetler ve ibadethaneler olduğunu söyledi.
Gönülleri
imar edenlerin, yeryüzünü imar edeceğini belirten Görmez, "Camiler
sadece ibadet mekanı değildir. Cami sevgi mekanıdır, biz birbirimizi
sevmeyi öğreniriz. Saflarımızı sık ve düzgün tutmayı camide öğreniriz.
Kalplerimizi ve ruhlarımızı birleştirmeyi ve kaynaştırmayı öğreniriz.
Cami bizim birlik mekanımız. Cami bizim bilgi mekanımız ve elbette cami
aynı zamanda bizim ibadet mekanımız" dedi.
Camiye Ahmet Hamdi Akseki adını verdiklerini dile getiren Görmez,
öncelikle onun şahsında ebediyete intikal eden tüm Diyanet İşleri
Başkanlarına Allah'tan rahmet diledi.
VIP cami uyarısı
Basın mensuplarından bir ricası olduğunu belirten Görmez, "İstirham
ediyorum. Bu cami başta olmak üzere hiçbir cami için 'VIP cami, protokol
cami' tabirlerini kullanmayalım" dedi.
"VIP cami" ve "protokol camisi" ifadelerinin, caminin ruhuna, varlık
sebebine aykırı kavramlar olduğunu bildiren Görmez, şunları kaydetti:
"Cami, eşitlik mekanıdır. Köylüsü, çiftçisi, işçisi, amiri, memuru,
zengini, fakiri caminin kapısından girdiği andan itibaren Allah'ın eşit
kulları olurlar. Orada protokol yoktur"
Törene, Çiçek'in yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi
Emine Erdoğan, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Başbakan Yardımcıları
Bülent Arınç ve Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıç, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eşi Nevin Gökçek ile
çok sayıda davetli katıldı.
Camilerimizi çocuklarımızla kucaklaştıralım
19 Nisan 2013
Ahmet Hamdi Akseki Cami'nin açılışına katılan
Başbakan Erdoğan,
"Çocuklarımızı camilerle ne kadar kucaklaştırırsak,
gelecek nesiller o kadar farklı olacaktır"
dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, açılışına katıldığı Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nin
hayırlı olmasını diledi ve
eski Diyanet İşleri Başkanlarından Akseki'yi
rahmetle andı.
Erdoğan,
"Onlarla ruh kökümüzde farklı bir dünyayı oluşturduk.
Adeta gönül dünyamızın tohumlamalarını onunla yaptık, onlarla yaptık.
Şimdi de Ahmet Hamdi Akseki Camisi adı başkentimizde anılacak"
dedi.
Başbakan Erdoğan, Akseki'nin ismin camiye verilmesine öncülük eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve heyetine teşekkür etti.
Caminin Ankara'da büyük bir ihtiyacı karşılayacağını ifade eden
Erdoğan,
"Şehrimizin nüfusu hızla artarken özellikle iş yerlerinin, kamu
binalarının sayısı çoğalırken bu bölgede bir
caminin bulunmaması büyük
bir eksiklikti, büyük bir ihtiyaçtı.
Ayrıca yeni inşa edilen bu camimiz
Kocatepe
camimizin vazifelerini de büyük ölçüde yükleneceği için şehir
merkezindeki trafiği de yüklenmek suretiyle
önemli bir rahatlamaya da
vesile olacak"
diye konuştu.
Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nin özgün mimarisiyle diğer şehirlere
örnek teşkil edeceğine, model olacağına
yürekten inandığını belirten
Erdoğan,
"Abartıdan ve gösterişten uzak şekilde inşa edilen camide
kullanılan
Selçuklu ve Osmanlı motifleri inanıyorum ki hem cami
mimarisine hem de sivil mimariye bir nefes aldıracaktır"
değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, caminin içini görme fırsatı bulduğunu da dile getirerek, şunları söyledi:
"Aydınlık,
ferah, içerideki bütün hat, tezhip gibi bu tür işlemeleriyle de
hakikaten bambaşka bir zenginliğe
burada camimizin ulaşmış olması
inanıyorum ki diğer şehirlerimizde farklı bir örneği oluşturacaktır.
Kadim medeniyetimizin temel felsefesi olan sadelikteki ihtişam Ahmet
Hamdi Akseki Camimizde her yönüyle
müşahhas hale gelmiş durumda. Bize
özgü sanatların hepsi en ince ve estetik biçimde, uyumlu şekilde caminin
iç tezyinatında uygulanmış. Ruhu ve zihinleri bulandıran değil,
karmaşaya, kaosa sevk eden değil, tam tersine
gerçekten huzur veren,
sadelik veren, ruha nefes aldıran bir anlayış sergilenmiş."
"Buradan hem Diyanet İşleri Başkanlığımıza hem de tüm imam, kayyum
ve müezzinlerimize ben bir istirhamda bulunmak istiyorum"
diyen Başbakan
Erdoğan, "Lütfen camilerimizin içindeki ve avlusundaki çocuklarımızı
rahatsız etmeyelim. Onlar hiç kimseye rahatsızlık vermez" ifadesini
kullandı.
Çocukların oyunları ve cıvıltıları hiçbir mümini rahatsız etmeyeceğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Mimarlarımızdan,
hayırseverlerimizden de rica ediyorum, camilerimizi en çok da
çocuklarımız için inşa
edelim. Onlar için tasarlayalım, çocuklarımızı
camilerle ne kadar kucaklaştırır, çocuklarımıza camiler
vesilesiyle ne
kadar estetik sunabilirsek, gelecek nesillerde inanın o kadar farklı
olacaktır."
Konuşmaların ardından caminin ibadete açılışı, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, eski
Diyanet İşleri Başkanlarından Lütfi Doğan'ın da yer aldığı protokol üyeleri tarafından yapıldı.
Çiçek ve Erdoğan ve beraberindekiler açılış sonrası cuma namazını kılmak üzere camiye girdi.
Namazı Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı.
Namazdan sonra camide incelemelerde bulunan Başbakan Erdoğan, caminin alt katında açılan, hat sanatı eserlerinin yer aldığı sergiyi gezdi.
çocuklara inanıyorum.
yakına çağrıldı âdem
yakına çağrıldı çocuklar
meleklerin boş bulunduğu bir günde
başından ayaklarına
israf edildi kan
kalubeladan
taşıdıkları mutlu son emanetlere
şahit olduk, onlara durduk
oracıkta yere
hastane odasında tutulmamış
birer sözdü çocuklar
uzaktan bakılma güneşti
uzaktan yenilme ekmek uzaktan
nedense uzaktan binilme salıncak
kenar mahallede söylenmiş bir söz dahi
kafi gelirdi kaşlarına
zamanı boşa harcıyor saçları
onları zararsız döküyorlar
erişkinlerin dik duran sağlığına bakıp
kendilerine ve kimselere seyrek dönüp
ilaçların canına tükürdüler üç öğün
mecal bu ya çocukluk ne de olsa
bir gün
yerde bırakıp annelerinin
sarsıntıyla düşen göğüslerini
bir atın sırtını paylaştılar
bir atın sırtı kafi geliyordu yaşamaya
bir atın sırtı güvenli
sürekli
lösemi.
baba ah etti düşürdü elinden elini
gözlerini dolaştırıp yasladı duvara belini
susturmak dedi:
yabani bir kısrağı giydirmek kadar yabancı
ve kalbim
yosunlarını kayalara kaptırmış bir nehir sorumluluğu
duraladım…
yas bu kadar tanıdık olmadı hiç
ah etti boşluğa ah bağladı boynuna
iki yanı aşırmak iki yanı dehşet
iki yanım kaçmak bir yanı ağrı ilelebet
bunca çalı çırpı dizlerinin bağı çözülüyor içindi
şemsiyemin selameti içindi bunca dost
böylesi dua incir bereketini sırtlamış çocuklar içindi.
ana üzre be ana yok kıldı mahalleyi
öfkesini sıkıştırıp ayağının altına
-ses üzre ses kes dedi ses-
tavan yaptı mahalleli
tavan yaptı yetmezliği
sarılık ve kan yirmi günlük Zehra
böyle başladı eksikliği
ana dedim ah dedim toparlama beni dedim
dağınık kalsın bir tarafım
o da ah üzre ya
ah dedi bana vurdu ellerini havana
dövdü gövdemi ak pak eyledi bana
anam dedim vur dedim helalimsin dedim bana
“canım kele hergele, gel sarayım bir kere”
bilirim ufku geniş dayaklar bilse de
alnı geniş affı geniş sabrı da geniştir bana
kalbime giden damar yollarını açtım ona
eğilip bükülmekte anamın ruhu
bütün karnımı yardım alarak yürüdü
pek iyi ah etti ah kesti dilimi
eğriyim dedim dağıt perdeni
inna lillah ve bir yutkunma
ve ileyhi raciunu ben tamamladım
çünkü tahiroğluyum ahemr olundum.
Emrah Tâhiroglu