Double Three Way: Çocuklarımızı camilerle ne kadar kucaklaştırırsak, gelecek nesiller o kadar farklı olacaktır Camilerimizi çocuklarımızla kucaklaştıralım 19 Nisan 2013 ANKARA MarmaraYenikapı aktifsayfa.com
Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye

19 Nisan 2013 Cuma

Çocuklarımızı camilerle ne kadar kucaklaştırırsak, gelecek nesiller o kadar farklı olacaktır Camilerimizi çocuklarımızla kucaklaştıralım 19 Nisan 2013 ANKARA

Camilerimizi çocuklarımızla kucaklaştıralım.

19 Nisan 2013 ANKARA

 

Ahmet Hamdi Akseki Cami'nin açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, 

 

"Çocuklarımızı camilerle ne kadar kucaklaştırırsak, gelecek nesiller o kadar farklı olacaktır" 

 

dedi.

 

 

Diyanet İşleri Başkanlığı Ahmet Hamdi Akseki Cami, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle hizmete açıldı.

 

 

Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada,

 

 "Mimarlarımızdan, hayırseverlerimizden de rica ediyorum. 

 

Camilerimizi en çok da çocuklarımız için inşaa 

 

edelim, onlar için tezyin edelim, onlar için tasarlayalım. 

 

Çocuklarımızı, camilerle ne kadar 

 

kucaklaştırır, çocuklarımıza camiler vesilesiyle ne kadar estetik 

 

sunabilirsek, gelecek nesiller de inanın o kadar farklı olacaktır" 

 

dedi.

 



 

Ahmet Hamdi Akseki Camisi ibadete açıldı

19 Nisan 2013

ANKARA

Diyanet İşleri Başkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Ahmet Hamdi Akseki Camisi, törenle hizmete açıldı.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, açılışına katıldığı Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nin, Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını diledi. 

Çok uzun konuşmaya gerek olmadığını belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Zaten bu eserin kendisi söylenmek istenen ne varsa hepsini söylüyor. Bize düşün bu mesajı iyi anlamak ve iyi uygulamaktır. Bunu yapabildiğimiz zaman ismini verdiğimiz, merhum Hocamız Ahmet Hamdi Akseki'nin de ruhu şad olacaktır. Bütün hocalarımızın, bütün üstatlarımızın ruhu şad olacaktır.

Camiler, sadece ibadet yeri değil, kardeşliğimizin, birliğimizin, beraberliğimizin kurumsallaştığı, dayanışmamızın burada en güzel örneklerinin verildiği mekanlardır."

Görmez: Cami sadece ibadet mekanı değil

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de camilerin gönülleri imar etmek için inşa edilen büyük mabetler ve ibadethaneler olduğunu söyledi.
Gönülleri imar edenlerin, yeryüzünü imar edeceğini belirten Görmez, "Camiler sadece ibadet mekanı değildir. Cami sevgi mekanıdır, biz birbirimizi sevmeyi öğreniriz. Saflarımızı sık ve düzgün tutmayı camide öğreniriz. Kalplerimizi ve ruhlarımızı birleştirmeyi ve kaynaştırmayı öğreniriz. Cami bizim birlik mekanımız. Cami bizim bilgi mekanımız ve elbette cami aynı zamanda bizim ibadet mekanımız" dedi.

Camiye Ahmet Hamdi Akseki adını verdiklerini dile getiren Görmez, öncelikle onun şahsında ebediyete intikal eden tüm Diyanet İşleri Başkanlarına Allah'tan rahmet diledi.

VIP cami uyarısı

Basın mensuplarından bir ricası olduğunu belirten Görmez, "İstirham ediyorum. Bu cami başta olmak üzere hiçbir cami için 'VIP cami, protokol cami' tabirlerini kullanmayalım" dedi. 

"VIP cami" ve "protokol camisi" ifadelerinin, caminin ruhuna, varlık sebebine aykırı kavramlar olduğunu bildiren Görmez, şunları kaydetti:

"Cami, eşitlik mekanıdır. Köylüsü, çiftçisi, işçisi, amiri, memuru, zengini, fakiri caminin kapısından girdiği andan itibaren Allah'ın eşit kulları olurlar. Orada protokol yoktur"

Törene, Çiçek'in yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eşi Nevin Gökçek ile çok sayıda davetli katıldı.

 

 

Camilerimizi çocuklarımızla kucaklaştıralım

19 Nisan 2013 

 

Ahmet Hamdi Akseki Cami'nin açılışına katılan Başbakan Erdoğan, 

 

"Çocuklarımızı camilerle ne kadar kucaklaştırırsak, gelecek nesiller o kadar farklı olacaktır" 

 

dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılışına katıldığı Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nin hayırlı olmasını diledi ve

 

eski Diyanet İşleri Başkanlarından Akseki'yi rahmetle andı.

 

 

Erdoğan, 

 

"Onlarla ruh kökümüzde farklı bir dünyayı oluşturduk.

 

Adeta gönül dünyamızın tohumlamalarını onunla yaptık, onlarla yaptık. 

 

Şimdi de Ahmet Hamdi Akseki Camisi adı başkentimizde anılacak" 

 

dedi.

Başbakan Erdoğan, Akseki'nin ismin camiye verilmesine öncülük eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve heyetine teşekkür etti.

 

 

Caminin Ankara'da büyük bir ihtiyacı karşılayacağını ifade eden Erdoğan, 

 

"Şehrimizin nüfusu hızla artarken özellikle iş yerlerinin, kamu binalarının sayısı çoğalırken bu bölgede bir 

 

caminin bulunmaması büyük bir eksiklikti, büyük bir ihtiyaçtı. 

 

Ayrıca yeni inşa edilen bu camimiz Kocatepe 

 

camimizin vazifelerini de büyük ölçüde yükleneceği için şehir merkezindeki trafiği de yüklenmek suretiyle 

 

 

önemli bir rahatlamaya da vesile olacak" 

 

diye konuştu.

 

 

Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nin özgün mimarisiyle diğer şehirlere örnek teşkil edeceğine, model olacağına 

 

yürekten inandığını belirten Erdoğan, 

 

"Abartıdan ve gösterişten uzak şekilde inşa edilen camide kullanılan 

 

Selçuklu ve Osmanlı motifleri inanıyorum ki hem cami mimarisine hem de sivil mimariye bir nefes aldıracaktır" değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

Erdoğan, caminin içini görme fırsatı bulduğunu da dile getirerek, şunları söyledi:


"Aydınlık, ferah, içerideki bütün hat, tezhip gibi bu tür işlemeleriyle de hakikaten bambaşka bir zenginliğe 

 

burada camimizin ulaşmış olması inanıyorum ki diğer şehirlerimizde farklı bir örneği oluşturacaktır. 

 

 Kadim medeniyetimizin temel felsefesi olan sadelikteki ihtişam Ahmet Hamdi Akseki Camimizde her yönüyle 

 

müşahhas hale gelmiş durumda. Bize özgü sanatların hepsi en ince ve estetik biçimde, uyumlu şekilde caminin 

 

iç tezyinatında uygulanmış. Ruhu ve zihinleri bulandıran değil, karmaşaya, kaosa sevk eden değil, tam tersine 

 

gerçekten huzur veren, sadelik veren, ruha nefes aldıran bir anlayış sergilenmiş." 

 

 

"Buradan hem Diyanet İşleri Başkanlığımıza hem de tüm imam, kayyum ve müezzinlerimize ben bir istirhamda bulunmak istiyorum" 

 

diyen Başbakan Erdoğan, "Lütfen camilerimizin içindeki ve avlusundaki çocuklarımızı rahatsız etmeyelim. Onlar hiç kimseye rahatsızlık vermez" ifadesini kullandı.

 

 

Çocukların oyunları ve cıvıltıları hiçbir mümini rahatsız etmeyeceğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:


"Mimarlarımızdan, hayırseverlerimizden de rica ediyorum, camilerimizi en çok da çocuklarımız için inşa 

 

edelim. Onlar için tasarlayalım, çocuklarımızı camilerle ne kadar kucaklaştırır, çocuklarımıza camiler 

 

vesilesiyle ne kadar estetik sunabilirsek, gelecek nesillerde inanın o kadar farklı olacaktır."

 

 

Konuşmaların ardından caminin ibadete açılışı, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, eski 

 

Diyanet İşleri Başkanlarından Lütfi Doğan'ın da yer aldığı protokol üyeleri tarafından yapıldı.

 

 

Çiçek ve Erdoğan ve beraberindekiler açılış sonrası cuma namazını kılmak üzere camiye girdi.


Namazı Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı.

 

 

Namazdan sonra camide incelemelerde bulunan Başbakan Erdoğan, caminin alt katında açılan, hat sanatı eserlerinin yer aldığı sergiyi gezdi. 

 

 

 

 çocuklara inanıyorum.                                       
                                                                                          yakına çağrıldı âdem 


yakına çağrıldı çocuklar


meleklerin boş bulunduğu bir günde
başından ayaklarına
israf edildi kan
kalubeladan
taşıdıkları mutlu son emanetlere
şahit olduk, onlara durduk
oracıkta yere

hastane odasında tutulmamış
birer sözdü çocuklar
uzaktan bakılma güneşti
uzaktan yenilme ekmek uzaktan
nedense uzaktan binilme salıncak
kenar mahallede söylenmiş bir söz dahi
kafi gelirdi kaşlarına
zamanı boşa harcıyor saçları
onları zararsız döküyorlar
erişkinlerin dik duran sağlığına bakıp
kendilerine ve kimselere seyrek dönüp
ilaçların canına tükürdüler üç öğün
mecal bu ya çocukluk ne de olsa
bir gün
yerde bırakıp annelerinin
sarsıntıyla düşen göğüslerini
bir atın sırtını paylaştılar
bir atın sırtı kafi geliyordu yaşamaya
bir atın sırtı güvenli
sürekli
lösemi.

baba ah etti düşürdü elinden elini
gözlerini dolaştırıp yasladı duvara belini
susturmak dedi:
yabani bir kısrağı giydirmek kadar yabancı
ve kalbim
yosunlarını kayalara kaptırmış bir nehir sorumluluğu
duraladım…
yas bu kadar tanıdık olmadı hiç
ah etti boşluğa ah bağladı boynuna
iki yanı aşırmak iki yanı dehşet
iki yanım kaçmak bir yanı ağrı ilelebet
bunca çalı çırpı dizlerinin bağı çözülüyor içindi
şemsiyemin selameti içindi bunca dost
böylesi dua incir bereketini sırtlamış çocuklar içindi.

ana üzre be ana yok kıldı mahalleyi
öfkesini sıkıştırıp ayağının altına
-ses üzre ses kes dedi ses-
 tavan yaptı mahalleli
tavan yaptı yetmezliği
sarılık ve kan yirmi günlük  Zehra
böyle başladı eksikliği
ana dedim ah dedim toparlama beni dedim
dağınık kalsın bir tarafım
o da ah üzre ya
ah dedi bana vurdu ellerini havana
dövdü gövdemi ak pak eyledi bana
anam dedim vur dedim helalimsin dedim bana
“canım  kele hergele, gel sarayım bir kere”



bilirim ufku geniş dayaklar bilse de
alnı geniş affı geniş sabrı da geniştir bana
kalbime giden damar yollarını açtım ona
eğilip bükülmekte anamın ruhu
bütün karnımı yardım alarak yürüdü
pek iyi ah etti ah kesti dilimi
eğriyim dedim dağıt perdeni
inna lillah ve bir yutkunma
ve ileyhi raciunu ben tamamladım
çünkü tahiroğluyum ahemr olundum.


Emrah Tâhiroglu