Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr Mehmet
Görmez, yaptığı konuşmada bu yılki Kutlu
Doğum Haftası kutlamalarda temanın insan
onuru olduğunu belirtti.
07 Nisan 2013 BRüKSEL
Batılı dostlarımız alınmasınlar
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Batı'da 100-150 sene önce cami, kilise, sinagog ve havranın bir arada görülemeyeceğini söyledi.
Kutlu doğum haftası Avrupa etkinliklerinin açılışı, Belçika'nın Almanya
ve Hollanda sınırı yakınlarındaki Genk kentinde, yaklaşık 5 bin
katılımıyla yapıldı.
Genk'te 3 Nisan'da başlayan Türkiye-Belçika Kültür Festivali'nin son gününde kutlu doğum haftası programı düzenlendi.
Etkinliğe katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaptığı konuşmada bu yılki kutlamalarda temanın "insan onuru" olduğunu belirtti.
Görmez, bir süre Makedonya'da restorasyonu tamamlanan caminin açılışı sırasında dikkatini çeken bir konuyu şöyle anlattı:
"Caminin
altında bir kilise, onun da altında bir sinagog var. Caminin üzerindeki
tarih 1492'yi gösteriyor. Farklı
ülkelerin büyükelçileri de var. Onlara
dedim ki biz bugün sadece bir caminin açılışını yapmıyoruz.
Caminin
üzerine kazınmış tarihe dikkatinizi çekmek istiyorum. 1492. Bu tarih
size neyi hatırlatıyor?
Amerikanın keşfedildiği yılı. Avrupa'dan
Yahudilerin sürgün edildiği, hepsinin gidip İstanbul'a sığındığı tarihi
gösteriyor. Biz öyle bir medeniyetin çocuklarıyız ki bundan Batılı
dostlarımız lütfen alınmasınlar, bundan 100-150 sene önce Batı'nın
hiçbir başkentinde siz camiyi, kiliseyi, sinagogu, havrayı yan yana
göremezdiniz.
Ama 4-5 asır önce İstanbul'da, Bursa'da, Edirne'de cami,
sinagog kilise yan yana barış içersinde yaşayabilmiştir."
''Ermenisi, Rumu, Yahudisi, Musevisi, Müslümanı barış ve huzur
içerisinde birlikte yaşayabilmiştir'' diye konuşan Görmez, şöyle devam
etti:
''Neden? Bugün konumuzu teşkil eden sevgili Peygamberimizin
insan onuruna verdiği değerden kaynaklanıyor. Bu sadece bizden
kaynaklanmıyor, Peygamberimiz bize bunu emretmiştir. Bizler, bizimle
birlikte yaşayan bütün gayrimüslimlere insan onuruna verdiğimiz değeri
vererek, onu kendi inancında, kendi düşüncesinde kendi ibadetinde özgür
bırakmayı Allah'ın ve Peygamber'in emri olarak kabul etmişiz."
Diyanet İşleri Başkanı
Görmez, bu yılki Kutlu Doğum etkinliklerinde "insan onuru''nu ana konu
olarak seçme gerekçelerini anlatırken, "Çünkü son 2 asırda insanlık
bilimsel birikimde, teknolojik gelişmelerde kaydettiği mesafeleri insan
onurunu koruyup yükseltmede, yüceltmede aynı başarıyı gösteremedi.
İnsana insanı yeniden anlatmak istiyoruz. İnsan kendini, ne kadar yüce
bir varlık olduğunu unuttu. İnsana insanın değerini yeniden anlatmak
gerekiyor" ifadesini kullandı.
Tema: "insan onuru"
Geride kalan yüzyılın insanlık onurunun had safhada çiğnendiği
zedelendiği bir zaman dilimi olarak tarihe geçtiğini dile getiren
Görmez, şunları söyledi:
"Onur kırıcı, insan onurunu ayaklar altına
alan küresel sorunlar çoğalmaya devam ediyor. Ayrımcılık, ötekileştirme,
ırkçılık, şiddet, terör, gelir adaletsizliği, eğitim eşitsizliği, emeğe
saygısızlık, istismar, nefret suçları ve daha burada sayamayacağımız
kadar çok küresel ciddi sorunların temelinde insan onuruna saygısızlık,
insan onurunu yok sayma yatıyor. Bu sebeple Hz. Peygamber'den hareketle
insan onurunu yeniden anlatmak istiyoruz.
Neden insan onuru? Çünkü
bizzat Hz. Peygamber'in ümmeti olan, İslam dünyasında dahi insanın
değeri düştü, insan onuruna değer verilmiyor. Suriye'de Myanmar'da
dünyanın muhtelif yerlerinde despot rejimlerin yaşandığı ülkelerde insan
onurları ayaklar altına alınmaya devam ediyor."
Görmez, "İnsanda
var olan onur sonradan kazanılan bir şey değil. Yaratıcının her insana
yaratılışıyla birlikte verdiği yüce değerlerden oluşur. İnsan eşrefi
mahluktur, yaratılanların en şereflisidir" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, hiçbir ideolojinin insandan ve insan onurundan
daha değerli olamayacağını, din, devlet ve hukukun insan onurunu
korumak ve yüceltmek için var olduğunu ve "İnsanoğlunu rencide eden
hiçbir söz ve davranış meşruiyetini İslam Peygamberi'nden alamayacağını"
vurguladı.
Avrupalı Müslümanlara örnek insan olma
yükümlülüklerini hatırlatan Görmez, "Şimdi ben bu salona sorsam, adı
Ahmet, Mehmet, Mahmut olanlar el kaldırsın desem herhalde üçte biri
parmak kaldırır. Adı Ayşe,Fatma, Hatice olanlar parmak kaldırsın desem
büyük bir kısmı parmak kaldıracaktır. Biz bütün toplum olarak hepimiz
Peygamber ailesiyiz.
Adeta hepimiz ehlibeytiz ancak bir sorunumuz
var. Belçika sokaklarında adı Ahmet, Mehmet, Ayşe, Hatice olan insanlar
daha farklı yürümek durumundadır. Çünkü onlar kendi şahıslarında sevgili
Peygamberimizi temsil ediyorlar. Her Müslüman bulunduğu yerde örnek
olacak" dedi.
Görmez, Avrupalı Türklere şu tavsiyelerde bulundu:
"Burayı
ikinci vatan olarak kabul ettiniz. O halde iki büyük göreviniz var.
Birincisi varlığınızı, Müslüman
onurunuzu, Müslümanlığınızı,
kimliğinizi, kişiliğinizi muhafaza etmek için en büyük çabaları ve
gayretleri sarf edeceksiniz. O kadar güzel çalışmalar yapacaksınız ki
4-5 asır sonra sizin sulbünüzden gelen hiçbir çocuk,
hiçbir yavrunuz,
sizin zürriyetinizden olan hiçbir insan Müslüman kimliğini
kaybetmeyecek.
İkincisi, içinde yaşadığınız toplumla barış içerisinde
yaşayacaksınız. İçinde yaşadığınız gayrimüslim de olsa komşularınıza
örnek olacaksınız ve örnek ilişkilerinizi siz o Müslümanlığın rahmetini
Müslümanlığın güzelliğini sözlerinizle ve davranışlarınızla bütün
komşularınıza göstereceksiniz."
Görmez, ailelerden Kutlu Doğum
Haftası vesilesiyle evlerinde toplanarak çocuklarına Hz. Peygamber'in
hayatını okutmalarını istedi.
Belçika, Almanya, Hollanda ve
Fransa'dan 5 bine yakın katılımla gerçekleştirilen kutlu doğum
etkinliğinde katılımcılara Hz. Peygamber'i temsil eden kırmızı güller
dağıtıldı, Kuran-ı Kerim ve ilahiler okundu.
"içinden ASP geçen sayfa" sözünün her Hakkı mâhfuzdur.