23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in açılışının 93. yılı dolayısıyla TBMM Başkanı Çiçek'in verdiği resepsiyona Cumhurbaşkanı Gül, CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli katıldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 93. yılı dolayısıyla Tören Salonu'nda bir resepsiyon verdi.
Çiçek
ve eşi Gülten Çiçek, resepsiyona gelenleri karşıladı. Resepsiyona;
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları,
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz,
Milli EĞitim Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu,
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan,
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakkullukçu, Sayıştay Başkanı Recai Akyel,
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Refah Partisi Genel Başkanı Mustafa
Kamalak, AK Parti grup başkanvekilleri Ahmet Aydın ve Mahir Ünal, AA
Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Kemal Öztürk, milletvekilleri ile
bürokratlar katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül, resepsiyona gelişinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve eşi Gülten Çiçek tarafından kapıda karşılandı ve uğurlandı.
Çiçek
ile salonu gezen Cumhurbaşkanı Gül, yüksek yargı organları başkanları
ile Muş ve Bingöl'e yaptığı ziyaretler hakkında sohbet etti. Davetliler
arasında yer alan bazı yabancı misyon temsilcileri, milletvekilleri ve
sivil toplum mensuplarıyla da ayak üstü konuşan Cumhurbaşkanı Gül, bazı
davetlilerin isteği üzerine fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Gül ve TBMM Başkanı Çiçek, MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli ve MHP milletvekilleriyle de sohbet etti. Cumhurbaşkanı Gül'ün,
"Arabanızı kendiniz kullandınız gördüm televizyonda" sözleri üzerine,
Çiçek de Bahçeli'ye otomobilin kaç model olduğunu sordu.
Bahçeli'nin,
otomobilin 1982 model olduğunu belirtmesinin ardından Cumhurbaşkanı
Gül, "Klasik arabalara Devlet Bey'in merakı var bildiğim kadarıyla.
Arabanın numarası da 1923'tü" dedi.
Bahçeli de "Bir de 2023 var
efendim. O da 82 model. Yüzyılı tamamlıyoruz yani" ifadesini kullandı.
Çiçek'in klasik otomobilleri korumak için garaj gerektiğini belirtmesi
üzerine Bahçeli, parti binasının altındaki garajı kullandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül ve Çiçek'in BDP'li milletvekilleriyle sohbetinde
esprili diyaloglar da yaşandı. Gül, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı
Süreyya Önder'e, ''Seni bir yere davet etmiyoruz, uçağa binmiyorsun
diye'' dedi. Önder'in, ''Ben masrafsız vekilim. Meclis'in en çalışkan
milletvekiliyim'' demesine, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, ''Onu
Kandil'e gönderiyoruz, görevi o'' diye espri yaptı.
TBMM Başkanı
Çiçek'in Önder'e, ''302 şoförü gibisin'' demesi, grupta gülüşmelere yol
açtı. Önder'in ''Başkan, şeriatın kestiği parmak acımaz. Ne ceza
verirsen razıyım'' sözleri üzerine Çiçek, ''Ben sana bir hesap keseyim
de gör'' dedi. Önder Cumhurbaşkanı Gül'e, ''Sayın Cumhurbaşkanım, ben
karayoluyla gittiğiniz yere gelirim'' dedi.
Çiçek, gazetecilerin,
''302 şoförü ne demek?'' sorusuna, ''Bir gün Bursa, bir gün İzmir, bir
gün başka yer...Çok değişik yönlere gidenlere 302 şoförü gibi derler.
Her gün bir hatta yolculuk yaparlar. Önder, uçağa binemediği için ondan
dolayı söyledim'' karşılığını verdi. Çiçek, ''Yolculuk bir süre daha
devam edecek anlaşılan...Başka hatlar olacak mı? Hatların değişme
ihtimali var mı?'' sorularına gülerek ''302'nin gidebileceği yollara
gider. O bir deyimdir'' dedi.
Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, resepsiyonda kısa bir süre kaldıktan sonra ayrıldı.
Yasalar çerçevesinde ordu görevini yapacak
22 Nisan 2013
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genelkurmay'ın
açıklamasını değerlendirerek
''Yasalar çerçevesinde ordu da görevini
yapacak. Bu büyütülecek olay değil''
dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
23 Nisan resepsiyonuna katılıp katılmayacağına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, bir sorun çıkmaması halinde yarınki resepsiyona katılacağını bildirdi.
Kılıçdaroğlu'na, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasalarda ve hükümet direktifinde belirtildiği şekilde teröristle mücadelesinin devam ettiğine yönelik açıklaması da soruldu. Kılıçdaroğlu, yasaların, orduya verdiği görevlerin bulunduğuna işaret ederek, ''Yasalar çerçevesinde ordu da görevini yapacak. Bu, büyütülecek olay değil'' dedi.
TSK'ya yazılı emir verilmesinin gündeme geldiğinin ifade edilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Yetki zaten Hükümet'te. Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı'na bağlı, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi işlev görüyor. Kırsal alandaki yasalara aykırı işlerde Jandarma Genel Komutanlığı çalışmasını yapar. Bir de Genelkurmay'a bağlı olan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri var. Bunlar, hükümetin talimatıyla görev yaparlar ve yasaların verdiği görevleri yerine getirirler. Jandarma'nın yaptığı iş ile ordunun yaptığı işi birbirinden ayırmak gerekiyor. Olaya böyle bakmamız gerekiyor. Bir yerde gerçekten büyük olaylar olmuşsa, devletin ve hükümetin temsilcisi vali, orduyu olayları yatıştırmak üzere göreve davet eder. Bir davet gelmeden ordu kendiliğinden gitmez. Bu, bildiğimiz yasal tanımlamalar.''
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, böyle bir emir verilmesi ve uygulamasının suç olduğuna yönelik açıklamasının anımsatılması üzerine, kimsenin, yasalara aykırı talimat veremeyeceğini belirtti.
Yasaların öngördüğü kurallar ve ilkelerin bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''O, parlamentonun iradesidir. Yani bir anlamda milli iradedir. Yasaların öngördüğü kuralların dışında, kimsenin talimat vermeye yetkisi de hakkı da yoktur'' şeklinde konuştu.
23 Nisan resepsiyonuna katılıp katılmayacağına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, bir sorun çıkmaması halinde yarınki resepsiyona katılacağını bildirdi.
Kılıçdaroğlu'na, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasalarda ve hükümet direktifinde belirtildiği şekilde teröristle mücadelesinin devam ettiğine yönelik açıklaması da soruldu. Kılıçdaroğlu, yasaların, orduya verdiği görevlerin bulunduğuna işaret ederek, ''Yasalar çerçevesinde ordu da görevini yapacak. Bu, büyütülecek olay değil'' dedi.
TSK'ya yazılı emir verilmesinin gündeme geldiğinin ifade edilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Yetki zaten Hükümet'te. Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı'na bağlı, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi işlev görüyor. Kırsal alandaki yasalara aykırı işlerde Jandarma Genel Komutanlığı çalışmasını yapar. Bir de Genelkurmay'a bağlı olan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri var. Bunlar, hükümetin talimatıyla görev yaparlar ve yasaların verdiği görevleri yerine getirirler. Jandarma'nın yaptığı iş ile ordunun yaptığı işi birbirinden ayırmak gerekiyor. Olaya böyle bakmamız gerekiyor. Bir yerde gerçekten büyük olaylar olmuşsa, devletin ve hükümetin temsilcisi vali, orduyu olayları yatıştırmak üzere göreve davet eder. Bir davet gelmeden ordu kendiliğinden gitmez. Bu, bildiğimiz yasal tanımlamalar.''
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, böyle bir emir verilmesi ve uygulamasının suç olduğuna yönelik açıklamasının anımsatılması üzerine, kimsenin, yasalara aykırı talimat veremeyeceğini belirtti.
Yasaların öngördüğü kurallar ve ilkelerin bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''O, parlamentonun iradesidir. Yani bir anlamda milli iradedir. Yasaların öngördüğü kuralların dışında, kimsenin talimat vermeye yetkisi de hakkı da yoktur'' şeklinde konuştu.