Sahici bir helalleşmeyi yapmamız lazım
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Grubu, Siirt'te ziyaretlerde bulundu. Başkan Ensaroğlu,
''Sahici bir
helalleşmeyi yapmamız lazım ki kimsenin bir sızısı kalmasın''
dedi.
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu üyeleri, Siirt'te çeşitli görüşme ve ziyaretlerde bulundu.
Terör
saldırısında kızlarını kaybeden bir aileyi ziyaret eden grup, faili
meçhul cinayet kurbanlarının cesetlerinin atıldığı ileri sürülen
Kasaplar Deresi'ne de gitti.
Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu,
Mehmet Emin Ekmen, Lami Özgen, Ahmet Faruk Uysal, Fazıl Hüsnü Erdem,
Kezban Hatemi ve Etyen Mahçupyan'ın yer aldığı grup, öğle saatlerinde
Aydınlar (Tillo) ilçesinde ziyaretlerde bulunduktan sonra Siirt'e
döndü.
4 kişinin öldüğü 2 kişinin de yaralandığı 2011 yılındaki
terör saldırısında bir kızını kaybeden Olgaç ailesini ziyaret eden grup
üyeleri, aileyle bir süre görüştü. Ardından İnsan Hakları Derneği (İHD)
Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın ile Kasaplar Deresi'ne giden grup, burada
ilgililerden bilgi aldı.
Grup Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, burada
basın mensuplarına yaptığı açıklamada, çatışmalı sorunlara kalıcı çözüm
için geçmişle yüzleşmenin vazgeçilmez bir husus olduğunu, geçmişi
örterek, hiçbir şey yaşanmamış gibi yaparak sorunların örtülemeyeceğini
ifade etti.
Bu mekanın toplumsal hafızada olumsuz bir anısı var.
Bununla da bir yolunu bulup yüzleşmemiz bu dosyaları açığa çıkarmamız
ve hakikaten sahici bir helalleşmeyi yapmamız lazım ki kimsenin bir
sızısı, sızıntısı, devam eden bir yara kalmasın."
Grup Başkan Vekili Kezban Hatemi de barış sürecinde bölge halkının
taleplerinin, sürecin oluşumu, öngörülen ve öngörülemeyenler hakkında
düşüncelerinin olduğunu da belirterek, '' Bizlerden beklenen buradaki
talep ve endişeleri tespit etmek, aktarmak ve toplumun her kesimiyle
görüşmek. Bütün bunları tespit ederek bildireceğiz. Özellikle başbakana
bir rapor hazırlanıyor. Hemen her grup bunu yapıyor. İzlenimlerimiz
müspet. Bölünmek isteyen yok. Batıdaki maalesef empati yapmayan, bu
ülkenin gerçeklerinden bihaber, yanlış şartlanan, ön yargılı
davrananlara söyleyecek söz yok. Onlara Kur'an-ı Kerim'in diliyle hitap
etmek lazım. Görmezler, anlamazlar, işitmezler, kalpleri mühürlüdür.
Allah kalplerinin mührünü açsın diyorum" diye konuştu.
Buarada
Siirt'te temaslarda bulunan Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu
Bölgesi Grubu, Mücahidi Medresesi'nde Molla Burhaneddin Mücahidi ile
görüştü.
Bilgin: Türkiye, bütün olumsuzluklara rağmen yıldız ülke
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkan Vekili Vedat
Bilgin, Bartın'da bir otelde sivil toplum örgütleri temsilcileri ve
kanaat önderlerinin katılımıyla düzenlenen toplantıdaki konuşmasında,
Türkiye'nin son yıllarda, demokrasinin sağladığı imkanlarla dünyanın 16.
büyük ekonomisi haline geldiğini söyledi.
"Türkiye, bütün
olumsuzluklara rağmen bölgesinde yıldız bir ülke konumundadır" diyen
Bilgin, ülkenin önündeki iki engelin "Ortadoğu'daki otoriter rejimlerin
değişimi ve terör" olduğunu ifade etti.
Bilgin, Çelik İş Sendikası
Karabük Şubesi Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR)
Baştemsilciliğini ziyaretinde yaptığı konuşmada da Türkiye'nin terörle
mücadelesine değinerek, Türkiye'nin son 2 yılda PKK ile mücadelede
strateji değişikliğine gittiğini ve başarılı olduğunu vurgulayan Bilgin,
daha önce güvenlik sorunu gibi görülüp askere havale edilen terör
sorununu şimdi sivil yapılanma ile çözmeye gayret ettiklerini anlattı.
Heyet sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi
Akil
İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez,
Başkan Vekili Vedat Bilgin, sekreter Fatma Benli, üyeler Bendevi
Palandöken ve Yıldıray Oğur, Bartın'da bir otelde sivil toplum örgütleri
temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Hakyemez, burada
yaptığı konuşmada, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğuna dikkati çekerek,
"Türkiye'nin güçlü bir ülke olarak artık bu sorundan kurtulması
gerekiyor. Kardeşlik hukuku çerçevesinde bu sorunun çözümü Türkiye'yi
daha güçlü hale getirecektir. Bölünmez bütünlük noktasındaki en güçlü
model, çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla karşımıza çıkacak. Türkiye,
çözüm süreciyle terör belasından kurtulmasıyla gücüne güç katan ülke
haline gelecektir. Bu süreçte ben bölünmez bütünlük konusunda hiçbir
endişe duymuyorum" dedi.
Türkiye'nin temel sorunu konuşamamak
24 Nisan 2013
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu
Başkanı Hakyemez,
"Türkiye'nin temel sorunu, sorunları konuşamamak. Onu
çözdüğümüz zaman her şey çorap söküğü gibi gelecektir"
dedi.
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu, Samsun ve Sinop çalışmalarını AA'ya değerlendirdi.
Grup Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, Samsun ve Sinop'ta
düzenledikleri toplantılara, çözüm sürecine karşı kesimlerin
temsilcilerinin de katıldığını belirtti.
İnsanların süreci ve barışı sabote etmeyecek şekilde endişelerini
dile getirmesini istediklerini kaydeden Hakyemez, "Bu, vitrin ve bir
imaj çalışması değildir. Aynı zamanda Karadeniz insanının endişelerini
dinlemektir. Her görüş bizim için önemlidir. Özellikle de endişeleri
olan vatandaşlarımızı dinlemek istiyoruz.
Bu olumsuz görüşlerden de hiçbir şekilde rahatsızlık duymuyoruz.
Buna uygun bir konuşma ortamı oluşturduğumuz için bundan memnun
oluyoruz. Türkiye'nin temel sorunu, sorunları konuşamamaktır. Onu
çözdüğümüz zaman her şey çorap söküğü gibi gelecektir" ifadelerini
kullandı.
Hakyemez, sivil toplum örgüt temsilcileri ve kanaat önderlerinin
dinlemesinin ardından yaptığı kapanış konuşmasında da "Bölünmez bütünlük
konusundaki asıl sorun bana kalırsa çözüm sürecinin başarıya
ulaşamamasıdır..Tunceli Ovacık ile Karabük Ovacık'ın bir empati yapması
lazım, o zaman pek çok algı değişmiş olacaktır" şeklinde konuştu.
Grup Üyesi Oral Çalışlar da toplumun önemli bir kesiminin barışçıl
olduğunu ve çözüm sürecine çok sıcak yaklaştığını vurgulayarak "Sürecin
aslı şu, Samsun'da da gördüğümüz, daha önce Düzce ve Zonguldak'ta da
gördüğümüz gibi insanlar artık kan dursun, savaş bitsin ve Türkiye
kanatlanarak uçsun istiyor. Bu da çok doğal, sonuçta 3 aydır hiçbir
şehit vermedik, bir terör eylemi yok, o yüzden de operasyon yok. Bu
süreci istemeyenler ancak bu statükonun, bu savaşın rantını yemek
isteyenler olabilir." şeklinde konuştu.
Grup Üyesi Bendevi Palandöken ise çözüm sürecinin Samsun ve
Sinop'ta çok olumlu karşılandığını dile getirerek, "Karadeniz'in zor
olduğunu söylüyorlardı ama bence Karadenizli çok anlayışlı ve bize çok
güzel ev sahipliği yapıyor" dedi.
Terör hakimiyet alanı bulamadı
24 Nisan
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu
Başkan Vekili Vedat Bilgin, terör örgütü PKK'nın pazarlık gücünü
kaybettiğini söyledi.
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu, Büyük Kulüp'te sivil
toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkan Vekili Vedat
Bilgin, Türkiye'nin Müslüman ve demokrat bir ülke olduğunu, kendi tarihi
ve kültürüyle yeniden ilişkiler kurmak için önemli adımlar attığını
belirtti.
Demokratikleşme sorununun önünde ciddi bir engel olduğunu ifade
eden Bilgin, bu engellerden birisinin devletin yapılanmasından ve
devletin içinden geldiğini söyledi. Diğer bir sorunun da "terör"
olduğuna vurgu yapan Bilgin, şunları belirtti:
"Bu sorun, şehit kanı
dökmüştür, devlet içinde oluşan yapılar nedeniyle devleti yıpratmıştır
ve Kürt akrabalarımızla uzaklaşma yaşanmıştır. Süreç ile bunlara son
verilecektir. Terör örgütünün son 2 yılda yaptığı eylemlerde başarısız
olması, 2 bin 700 militanını kaybetmesi, siyasi sorunun silahlarla
çözülemeyeceğini anlaması, geldikleri son noktadır. Terör örgütü buna
mecbur kalmıştır. Türkiye'nin verdiği mücadele çaresiz kalması, onları
bu sürece itmiştir. Bu, unutulmamalıdır. 2012 yılında 400 kilometrelik
alanda hakimiyet sağlanma hedefini ilan eden terör örgütü, bırakınız 400
kilometreyi 400 metrede hakimiyet alanı bulamadı."
Bilgin, terör örgütü üyelerinin daha önce işgal ettiği mağaralardan
sökülüp atıldığını ve Kuzey Irak'ta rahat edemediğini, karşılarında
silahlı yapılanmada başarısız olmuş bir örgütün bulunduğunu kaydetti.
Bu bakımdan "Terör örgütüne ne veriliyor?" sorusunun anlamsız
olduğuna dikkati çeken Bilgin, Ortadoğu konjonktüründe gelişen
olayların, örgüte, sadece Türkiye'de değil, Suriye, Irak ve İran
ekseninde de hayatta kalamayacağını gösterdiğini belirtti.
Terör örgütü içindeki marjinal grupların silah bırakmak istemeyeceğine işaret eden Bilgin, şunları kaydetti:
"Bu
gruplar, birtakım eylemlere yönelecektir ama ana yapısının tasfiye
olması konusunda bir süreç yönetiliyor. Başbakan, cumhurbaşkanı,
güvenlik güçlerinin her kademesi, bu konuda bir hassasiyet
göstermektedir. PKK, pazarlık yapma gücünü kaybetti. PKK'nın en güçlü
olduğu dönemde bunlar yapılmadı."