Teknoloji Transfer Ofisleri'ne destek
09 Nisan 2013 ANKARA
Bakan Ergün, 10 yıl boyunca Teknoloji Transfer Ofisleri'ne 1'er milyon lira destek vereceklerini bildirdi.
TÜBİTAK Başkanlık Binası'nda düzenlenen "1513 Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) Destek Programı" imza
töreninin açılışında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin 2023 hedeflerine
ulaşmasında en kritik rol oynayacak kurumların başında üniversitelerin geldiğini belirtti.
Ergün, "Üniversitelerimiz, bir yandan kendileri dünya sıralamalarında üst sıralara tırmanırken diğer yandan
hayata ait diğer tüm alanların da yükselmesine zemin hazırlayacaklar"
dedi.
Bakan Ergün, bugün gerçekleştirilen destek programıyla üniversite-sanayi işbirliği alanında çok önemli bir
adım daha atıldığını ifade ederek, şunları söyledi:
"TÜBİTAK aracılığıyla, üniversitelerdeki bilimsel çalışmaların sanayiyle buluşmasını sağlamak amacıyla 10 yıl
boyunca teknoloji transfer ofislerine 1'er milyon lira destek vereceğiz. Ancak her yıl teknoloji transfer
ofislerinin performansına bakacağız. Belki de ilerde desteğe ihtiyaçları kalmayacak."
Destek programına 39 üniversiteden proje başvurusu geldiğini kaydeden Ergün, bu başvuruların, teknoloji
transfer ofisinin deneyimi, yetkinliği, personel yapısı, projenin hedefleri, çıktıları ve iş planı gibi kıstaslara göre
değerlendirdiklerini anlattı.
Karanlık maddenin izinde 7 Türk'ün imzası var
05 Nisan 2013
CERN'in açıkladığı evrenin büyük bölümünü kapladığına dair bulgular olan ancak sırrı henüz çözülemeyen karanlık maddenin izinin bulunduğu deneylere Türkiye'den de 7 fizikçi katıldı.
ANKARA
ODTÜ
Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi ve Avrupa Nükleer
Araştırma Merkezinde (CERN) görevli Doç. Dr. Bilge Demirköz, AA
muhabirine, Uluslararası Uzay İstasyonundaki (UUİ) dedektörün sunduğu
verilerin, NASA ve CERN'de çalışan bilim insanlarınca dün
değerlendirildiğini anımsattı.
Alfa Manyetik Spektrometresi (AMS)
olarak adlandırılan yaklaşık 7 ton ağırlığındaki dedektörün, Mayıs
2011'de UUİ'ye monte edilerek, faaliyete geçtiğini belirten Demirköz,
AMS'nin elde ettiği verilerle ilk kez evrendeki en büyük sırlardan
birini keşfetmeye biraz daha yaklaşıldığını söyledi.
Demirköz,
bulguların karanlık maddenin varlığını desteklediğini ancak başka bir
kaynak olabileceğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini
anlatarak, şöyle devam etti:
''Karanlık maddenin izine rastlamış
olma ihtimalimiz çok yüksek. Ama başka bir tekil kaynak da olabilir.
Evrende bizim daha önce bilmediğimiz başka bir kaynak da çıkabilir.
Sonuçta o da keşif. Ne olursa olsun bir şey keşfedilmiş durumda. Birkaç
ay içinde daha net sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Çok büyük bir başarı
elde ettik. Deneyimiz uzayda, çok komplike. Aletimiz, 20 yıl boyunca
uzayda olacak. Uluslararası Uzay İstasyonu yaşadıkça biz veri alacağız.
Şu ana kadar hiçbir sorun çıkmadı. Çok mutluyuz, böyle devam ederse 20
yıl içinde istatistiklerimizi artıracağız.''
''Deneyin bir parçasıyız''Türkiye
Atom Enerjisi Kurumunun kendilerini desteklediğini kaydeden Demirköz, 6
asistanıyla uzaydan gelen verileri analiz ettiklerini ve deneyin bir
parçası olduklarını bildirdi.
Demirköz, deneyin içindeki alt
ekipler arasında yer almalarının kendilerine büyük bir sorumluluk
yüklediğini dile getirerek, ''Deneyin parçası olmak ve uzaydan gelen
verileri analiz etmek çok olağanüstü. Aynı zamanda Türkiye adına da çok
büyük başarı'' dedi.
İlk bilim ateşeleri ABD'ye
04 Nisan 2013
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, yurt dışında görev yapacak bilim ataşelerinin ilk önce ABD'ye atanacağını söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Rixos Otel'de düzenlenen Türkiye-ABD Bilim ve Teknoloji İşbirliği Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yurt dışında görev yapacak bilim ataşelerini atamaya başlayacaklarını belirten Ergün, bu kapsamda Washington'a bir bilim müşaviri, Kaliforniya'ya da bir bilim ataşesi atayacaklarını söyledi.
Çözüm süreci
Akil insanların çözüm sürecine nasıl katkısı olabileceğine ilişkin bir soru üzerine Ergün, belirlenen kişilerin çok uzun bir çalışma yapmayacağını söyledi.
Heyetin, Türkiye'nin 7 bölgesinde yaklaşık 1 aylık bir çalışma yürüteceğini anlatan Ergün, ''Hem konuyla ilgili görüş ve düşünceleri kamuoyuyla paylaşmak hem de kamuoyundaki görüş ve düşünceleri alıp, tüm bunlardan bazı sonuçlar üretmeleri ve bu sonuçları da çözüm sürecinde, süreci yöneten noktaya taşımaları bekleniyor ama bunun ötesinde çok özel yetkili kişiler gibi algılanması da şahsen çok doğru olmaz'' diye konuştu.
Akil insanların ''çok farklı insanlardan'' oluşmasının sorulması üzerine de Ergün, şöyle konuştu:
''Öyle olması lazım. Doğal olan budur. Çok farklı insanların konuya katkı sunabilmesi ve çok farklı bakış açılarını bütün değerlendirmeleri, bir süzgeçten geçirmesi ve daha rafine sonuçlar elde edebilmesi önemli. Önemli olan bu sürece bütün herkesi katabilmekti. Yani keşke parlamentoda CHP de, MHP de böylesine önemli bir konunun çözümü için sürece dahil olsalardı ama onlar dahil olmuyorsa, sivil toplum örgütlerinin de kamuoyunun da dahil olmayacağı anlamına gelmez.''
Yurt dışında görev yapacak bilim ataşelerini atamaya başlayacaklarını belirten Ergün, bu kapsamda Washington'a bir bilim müşaviri, Kaliforniya'ya da bir bilim ataşesi atayacaklarını söyledi.
Çözüm süreci
Akil insanların çözüm sürecine nasıl katkısı olabileceğine ilişkin bir soru üzerine Ergün, belirlenen kişilerin çok uzun bir çalışma yapmayacağını söyledi.
Heyetin, Türkiye'nin 7 bölgesinde yaklaşık 1 aylık bir çalışma yürüteceğini anlatan Ergün, ''Hem konuyla ilgili görüş ve düşünceleri kamuoyuyla paylaşmak hem de kamuoyundaki görüş ve düşünceleri alıp, tüm bunlardan bazı sonuçlar üretmeleri ve bu sonuçları da çözüm sürecinde, süreci yöneten noktaya taşımaları bekleniyor ama bunun ötesinde çok özel yetkili kişiler gibi algılanması da şahsen çok doğru olmaz'' diye konuştu.
Akil insanların ''çok farklı insanlardan'' oluşmasının sorulması üzerine de Ergün, şöyle konuştu:
''Öyle olması lazım. Doğal olan budur. Çok farklı insanların konuya katkı sunabilmesi ve çok farklı bakış açılarını bütün değerlendirmeleri, bir süzgeçten geçirmesi ve daha rafine sonuçlar elde edebilmesi önemli. Önemli olan bu sürece bütün herkesi katabilmekti. Yani keşke parlamentoda CHP de, MHP de böylesine önemli bir konunun çözümü için sürece dahil olsalardı ama onlar dahil olmuyorsa, sivil toplum örgütlerinin de kamuoyunun da dahil olmayacağı anlamına gelmez.''