Ünlü savaş muhabiri deneyimlerini paylaştı
16 Nisan 2013 ANKARA
Dünyanın sayılı savaş
muhabirlerinden Patrick Chauvel, Savaş Muhabirliği Sertifika Programı
kapsamında AA muhabirleriyle bir araya geldi.
Dünyanın önde gelen savaş muhabirlerinden biri olarak gösterilen
Fransız gazeteci Patrick Chauvel, Anadolu Ajansı (AA) Haber
Akademisi'nin düzenlediği "Savaş Muhabirliği Sertifika Programı" kapsamında AA Konferans Salonu'nda muhabirlerle bir araya gelerek deneyimlerini aktardı.
Konferansın ilk bölümünde Vietnam, Mozambik, Kamboçya, Eritre,
İrlanda, Lübnan, Nikaragua, Afrika, Salvador, Afganistan, Filistin,
Yugoslavya, Haiti, Somali, Çeçenistan, Tayland, Bangkok, Libya, Brezilya
ve savaşın yaşandığı diğer ülkelerde çektiği fotoğraflardan örnekler
veren Chauvel, fotoğraf çekmenin bazen savaş bölgesindeki cesetleri
toplamaktan daha önemli olduğunu çünkü bu fotoğrafların oradaki durumu
dünyaya anlatan bir sembol olduğunu ifade etti.
"Foto muhabiri fotoğraf çekerken yalnızdır"
"Angaje olmuş gazetecilik" konusunda görüşü sorulan Chauvel, savaş
bölgesinde taraflardan biriyle hareket etmenin bir sakıncası olmadığını
vurguladı. Bunun "taraf olmak" anlamına gelmeyeceğini savunan Chauvel,
fotoğrafın sahada çekildiğinin ve foto muhabirinin bunu yaparken yalnız
olduğunun altını çizdi.
Barışı sağlamanın savaşmaktan çok daha zor olduğunu söyleyen
Chauvel, savaşı engellemek için de onu bilmek
gerektiğini belirtti. Chauvel, şöyle devam etti:
"Her zaman için umut
var. Savaş her zaman olacak. Biz tarih için şahitlik yapıyoruz. Bu
fotoğrafları torunumun torunları da görecek. Bu sayede siyasiler daha
dikkatli olmak zorundalar. Çünkü yanlarında her zaman bir şahit olacak."
"Gazetecilerin olduğu bir dünyada bilmiyordum diyemezsiniz"
Bugün gazeteciler sayesinde bilginin her yere yayıldığının altını çizen Chauvel, şunları kaydetti:
"Ben
bir gazeteciyim evet ama işim orada sadece haber yapmak değil. Ben
tarihe tanıklık ediyorum. Gördüklerimi anlatmam, tüm dünyaya göstermem
lazım. Çünkü artık bir sorumluluk taşıyorum, çünkü biliyorum, çünkü
gördüm, çünkü oradaydım. İşte o zaman siyasetçiler attıkları adıma
dikkat etmek zorunda kalıyor. Mesela 40'lı yıllarda politikacılar
bilmiyorduk deme hakkına sahipti. Bugün, gazetecilerin olduğunu bir
dünyada ise bilmiyorduk diyemezler, sadece bilmek istemiyoruz
diyebilirler."
"Evime döndüğümde, kırmızı ışıkta beklediğim için bile seviniyorum"
Savaş bölgesinden Paris'e döndüğünde en basit alışkanlıklardan bile
keyif almaya başladığını vurgulayan Chauvel, mesleği sayesinde yaşamdaki
küçük detaylardan mutlu olmayı öğrendiğini anlattı.
Chauvel, "Savaş bölgesinden evime döndüğümde, kırmızı ışıkta
beklemekten, kaldırımda yürümekten, ellerim cebimde dolaşmaktan öyle
keyif alıyorum ki. Günlük hayatta hiç dikkat etmediğimiz rutin işleyişi
yeniden yaşama şansına eriştiğim için çocuk gibi seviniyorum" diye
konuştu.
Evliliğin mesleğine engel olmadığını belirten Chauvel, 4 kez
evlendiğini, aslında "savaştan evlilikten korktuğu kadar korkmadığını"
ifade etti.
Chauvel, çocuklarından birinin savaş muhabiri olmak istemesi
durumunda ne yapacağı sorusu üzerine ise "Kesinlike karşı çıkardım. Şaka
tabi. Memnuniyet duyarım aksine. Sonuçta sadece savaşta değil, tehlike
her yerde. Yolda gidiyorsunuz bir adama araba çarpıyor, ölüyor. Ölmeniz
için illa savaşa gitmeniz gerekmiyor. Unutmayın risk almazsanız hayatta
hiçbir şey başaramazsınız. O yüzden gitsin risk alsın."
"Tarafsız olmak imkansız"
Savaşta doğası gereği insanın kendini bir tarafa daha yakın hissettiğini belirten Chauvel, şunları kaydetti:
"Tarafsız
olmak imkansız. Tabi ki taraf tutacaksınız ama burada ince çizgi,
işinizi olabildiğince tarafsız yapabilmeniz. Çektiğiniz fotoğraf
olabildiğince tarafsız olmalı. Mesela bugün Suriyede rejimin
askerleriyle de konuşmak, röportaj yapmak istiyorum. Çünkü hep
muhaliflerin gözünden bakıyoruz. Evet ben de muhaliflerin tarafındayım
ama rejimin askerleri neyle motive oluyor, neden kendi halkını
öldürüyor, neden kendi ülkesine bu kadar zarar veriyor bilmek istiyorum.
Unutmayın, gazeteci taraf tutar ama fikrini de kendine saklar."
Anadolu Ajansı'nın savaş muhabirliği
eğitimiyle aslında çok büyük bir hizmet verdiğini vurgulayan Chauvel,
bu eğitimle savaşın kodlarının öğretildiğini söyledi.
Chauvel, "Savaşta
askerler genelde gazetecileri yanında istemez çünkü sizi ayak bağı
olarak görürler. Ama bu eğitimle savaşta bir asker nasıl düşünür, nasıl
davranır, bunları öğreniyorsunuz.
İlk yardımdan, silah kullanımına
birçok ders alıyorsunuz.
Savaş bölgesinde bunların hayati bir önemi var.
O yüzden sizlere bu imkanı tanıyanlara bir kez de ben teşekkür etmek
istiyorum"
dedi.
Savaş muhabirliğinde yaşayan efsane
Gençliğinden bu yana bağımsız savaş foto muhabiri olarak çalışan
Chauvel, aralarında Vietnam Savaşı'nın da bulunduğu 20'den fazla savaş
ve çatışma bölgesine gitti.
Aynı zamanda belgesel ve kitapları da
bulunan Chauvel, ABD'nin 1989'da müdahalede bulunduğu ve 3 bin sivili
katlettiği Panama'da ölümcül bir yara aldı. Chauvel, 1995'te World Press
Fotoğraf Ödülü'nün de sahibi oldu.